Zuhal Tuna’dan "Sessiz Çığlıklar" Kitap
Zuhal Tuna’dan "Sessiz Çığlıklar" Kitap
Gaziantepli yazar Zuhal Tuna, çocuk yaşta evlilikler konusundaki toplumsal sessizliğe karşı kaleme aldığı "Sessiz Çığlıklar" adlı kitabıyla Altın Kalem Ödülü’ne layık görüldü. Tuna, kitabında yer verdiği gerçek hikâyelerle sadece kadınların değil, çocukların, erkeklerin ve tüm toplumun sessiz kalmış acılarını görünür kılmayı amaçlıyor.
Gaziantepli yazar Zuhal Tuna, çocuk yaşta evliliklerin yol açtığı derin toplumsal yaralara dikkat çekmek amacıyla kaleme aldığı “Sessiz Çığlıklar” adlı kitabıyla edebiyat dünyasında önemli bir başarıya imza attı. Kendi hayatından yola çıkarak, küçük yaşta evlenen kadınların gerçek hikâyelerini ele alan Tuna, eseriyle Altın Kalem Ödülü’ne layık görüldü. Toplumsal sessizlik ve görmezden gelinen aile yapıları üzerine çarpıcı tespitlerde bulunan Tuna, kitabında kullandığı samimi anlatımı ve metaforik diliyle yalnızca bireysel bir dramı değil, toplumsal bir sorunu görünür kılıyor. Kadınların, çocukların ve hatta erkeklerin paylaştığı bu ortak acıyı dile getiren Tuna, sessizliğe bir çığlıkla yanıt veriyor.
14 Yaşında Evlilik, Beş Çocuk ve Bir Mücadele
1983 doğumlu Zuhal Tuna, kendi hayat öyküsünün toplumdaki binlerce kadının sessiz hikâyesiyle benzerlik taşıdığını belirtiyor. Tuna, küçük yaşta yaptığı evliliğin ardından yaşadığı zorlukları şu sözlerle anlatıyor:
❝Ben 14 yaşında evlendim ve beş çocuk annesiyim. Bunun yanlış olduğunu biliyordum. Bu durumun, toplumun kanayan yarası olduğunun farkındayım. Eğitimsiz olan her kadın, çocukluğunu yaşayamadan evlenirse bu acı sadece kendisine değil; eşine, çocuklarına, komşularına ve tüm topluma yayılır.❞
"Nida Bana Hayat Verdi"
Zuhal Tuna, hastalığı sırasında tanıştığı bir kadın sayesinde hayata yeniden tutunduğunu belirterek şöyle konuştu:
❝Hayatımın dönüm noktası, hastanede tanıştığım ve son günlerini yaşayan Nida Hanım oldu. Ona hep şöyle derim: ‘Kendisi vefat ederken bana hayat veren kadın.’ Bana dedi ki: ‘Ne kadar acı yaşarsak yaşayalım, bu hayata bir defa geliyoruz. Yaşamadığımız her hayal, bedenimizde bir acıya dönüşür.’ Ona verdiğim sözle yeniden yaşamaya karar verdim.❞
Kitaptaki Her Hikâye Gerçek, Her Kadın Bir Çiçek
Tuna, kitabında çocuk yaşta evlenmiş kadınların gerçek hayat hikâyelerine yer verdiğini belirterek karakterlere çiçek ismi verdiğini ifade ediyor:
❝Kadınların isimlerini gizlemek için hepsine çiçek isimleri verdim. Çünkü onlar hayatın içinde ezilen, ama aynı zamanda umut olan kadınlar. Şehir isimlerini özellikle belirtmedim çünkü bu acı sadece bir bölgeye ait değil; Türkiye’nin her yerinde yaşanıyor.❞
“Coğrafya Kader Değil”
Kitabın ilham kaynağının sadece kendi yaşamı değil, Türkiye’nin birçok yerinde benzer kaderi yaşayan kadınlar olduğunu vurgulayan Tuna, şu görüşleri dile getiriyor:
❝Bu acı bir ama kader değil. Coğrafya kader değil. Bize dayatılan bu değil. Biz kendi kaderimizi değiştirebiliriz. Bunun için en güçlü silahımız, kadının kendini eğitmesi, sağlığına önem vermesi ve kendine yatırım yapmasıdır.❞
Sorgulayan Nesiller İçin Eğitimin Gücü
Gazetecilik öğrencisi olarak eğitimine devam eden Tuna, eğitimin bireysel ve toplumsal dönüşümdeki yerini şöyle özetliyor:
❝Kadın ne kadar özgür düşünürse, o kadar özgür nesiller yetiştirir. Sorgulayan çocuklar ancak bilinçli annelerin eseridir. Bu yüzden eğitim şart değil, zorunluluktur.❞
"Kol Kırılır, Yel İçinde Kalır" Anlayışı Bitmeli
Zuhal Tuna, çocuk yaşta evliliklerin ardındaki asıl sorunun görmezden gelinen aile yapıları olduğuna dikkat çekiyor:
❝Bir kız çocuk erken evleniyorsa, o evin içine mutlaka bakılması gerekiyor. ‘Kol kırılır, yel içinde kalır’ anlayışı yüzünden biz ‘kan güven’ olmuşuz. Yani bu acı kanamaya devam ediyor. Bu zinciri kırmamız lazım.❞
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.