Antep Fıstığında İhracatçıdan İthalatçıya: Çiftçi İflasa Sürükleniyor

Meriç, iktidarın politikalarını “alın terine ihanet” sözleriyle tanımladı:

“Gaziantepli çiftçi kuraklıkla, donla, artan girdi maliyetleriyle boğuşurken, hükümet üretimi desteklemek yerine ithalatı ödüllendiriyor. Bu karar, alın terini küresel sermayenin insafına terk etmektir. Bir ülke ithalatla değil, üretimle büyür; üreticisini korumayan iktidar, aslında Gaziantep’in ve Türkiye’nin yarınlarını da tüketir.”

 

“İhracatçı olduğumuz fıstıkta ithalatçı konuma düşeriz”

 

Meriç, rakamlarla konuştu:

“ABD yılda 450 bin tonluk üretimiyle dünyada birinci, İran 170 bin tonla ikinci, Türkiye ise 150 bin tonla üçüncü sırada. Türkiye 2022’de 258 milyon dolarlık fıstık ihracatı yaptı. Böyle bir tabloda siz gidip vergiyi kaldırırsanız, ihracatçı olduğunuz üründe ithalatçı konuma düşersiniz. Bu, Gaziantepli üreticiyi doğrudan iflasa sürükler.”

 

“Köylü ne yapsın, ağaçlarını mı kessin?”

 

Meriç, çiftçinin çaresizliğine dikkat çekti:

“Gaziantepli köylü yıllardır gözü gibi baktığı fıstık ağaçlarını mı kessin? ‘Vazgeçemezler’ diyenler, Çukurova’da kesilen limon ağaçlarını hatırlasın. Çiftçi emeğinin karşılığını alamazsa, en verimli ağaç bile bir gün baltanın gölgesine düşer. Bu politikalar, Gaziantep’in üretim kültürünü ve tarihsel kimliğini yok saymaktır.”

 

“Ekonomik tercih değil, tarihsel bir kırılma”

 

Meriç, kararı yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda tarihsel bir kırılma olarak niteledi:

“Bugün Gaziantep’te sanayici enerji maliyetleri altında eziliyor, çiftçi tarlasını ekemiyor, esnaf kepenk kapatıyor. İktidar ise ithalat kapılarını aralayarak bu şehrin üretim damarlarını kesiyor. Bu tablo, sıradan bir ekonomik tercih değil; ulusal bağımsızlıktan taviz, tarihsel bir yıkımın habercisidir.”